Hibrit Çalışma Döneminde Bulut Güvenliğinin Önemi
Uzaktan ve hibrit çalışma modellerinin yaygınlaşmasıyla birlikte, çalışanların farklı lokasyonlardan erişim sağladığı bulut tabanlı sistemlerin güvenliği daha da kritik hale geldi. Bu ortamda, veri şifreleme, çok faktörlü kimlik doğrulama (MFA) ve erişim kontrolü gibi temel güvenlik katmanları eksiksiz uygulanmalıdır. Bulut servis sağlayıcılarının sunduğu güvenlik özelliklerinin doğru şekilde yapılandırılması, yanlış erişim izinlerinin önüne geçerken, aynı zamanda kurumsal verilerin yetkisiz kişilerle paylaşılmasını da engeller.
E-Posta Güvenliğinde Davranış Tabanlı Tehdit Algılama
Geleneksel e-posta güvenlik çözümleri çoğu zaman karmaşık saldırıları tespit etmekte yetersiz kalabiliyor. Bu nedenle, davranış tabanlı tehdit algılama sistemleri giderek daha fazla tercih edilmeye başladı. Bu sistemler, kullanıcıların normal e-posta etkileşim alışkanlıklarını analiz ederek şüpheli içerikleri proaktif biçimde belirleyebiliyor. Özellikle oltalama (phishing) ve iş e-postası ele geçirme (BEC) gibi tehditlerin engellenmesinde etkili olan bu yöntem, SPF, DKIM ve DMARC gibi kimlik doğrulama protokolleriyle desteklendiğinde, e-posta kaynaklı güvenlik risklerini ciddi oranda azaltıyor.
